Nazar boncuğu doğduğumuz günden itibaren bir şekilde yaşamımızda, yanımızda, cebimizde, yakamızda, takımızda, evimizde…

Türkiye’de tüm nazar boncuklarının İzmir’in iki köyünde, geleneksel ocaklarda tamamen el yapımı olarak üretildiğini biliyor muydunuz? Ben yeni öğrendim, hemen harekete geçtim ve aynı hafta önce Nazarköy’ü sonra Boncukköy’ü gezdim ve hemen yazdım.

Nazarköy İzmir merkeze sadece 25 km, Kemalpaşa ilçesine de 5 km uzaklıkta. Güzel bir sonbahar pazarında rahat bir yolculukla köye ulaştık. Ana yoldan köy levhasını gördüğümüz yerde çok büyük bir restoran çevresinde çok sayıda araba ve kalabalık bulunuyor. Biz restorana uğramadan köy yönüne döndük, ara yolda yine çok sayıda araba ve bir insan seli akıyordu. Adını yeni duyduğumuz köye girerken bu kadar çok kişi görmek şaşırtıcıydı.

Köye girişte ismine yakışır şekilde nazar boncukları ile donanmış bir tezgah karşılıyor.

Biz nazar boncuklarının içine dalmadan önce nazar boncuklarının üretildiği bir atölye görmek istedik. Atölyenin içi çok ilginçti. Ocağın başında dört ayrı kişi, ayrı ayrı hazırlanmış ateşlerin içerisine ince demir çubukları hızla uzatıp, bir parça hamur şeklinde parçayı alıp şekil veriyorlardı. Emeği görünce bu atölyede yapılan boncuklardan almak istedik. Atölyenin hemen altındaki dükkanda bu ürünler satılıyordu.

Atölyenin dükkanında Simge Boncuk sahibi karşıladı. Hemen sohbete başladık, köyün en eski boncuk atölyesi ve dükkanın sahibi olduklarını, atölyede eşi ve oğlunun çalıştığını onların ürettiklerini sattıklarını anlattı. Ürünlerinin gerçek üretim olduğu ve Çin ürün boncuklar olmadığın söyledi. Bu köyde Çin nazar boncuğu sözünü duyunca şaşırdık. Türkiye’nin boncuk üretilen köyünde, birçok kişinin bu boncukları almak için ziyaret ettiği köye Çin boncuğunun girdiği, satıldığı ve tam yerinden aldığınızı sandığınız nazar boncuklarının Çin malı olma ihtimali olabileceğine hazır olun. Böyle bir köyde hiç kimsenin ürünün orijinal olup olmadığını denetlememesi veya satıcıların Çin boncuğu satarak,  köyü köy yapan ürünlerine ne kadar zarar verdiklerini düşünmemelerini  anlamak çok zor.

Köyde nazar boncuğu 1950’lerden beri üretilip, tüm Türkiye’ye dağıtılıyormuş. Köyün geçim kaynağı nazar boncuğu üretimi. Daha önceki yıllarda çok daha fazla atölye varmış. Bu köyde nasıl başladığı merakımızı da giderdik; öykü şu şekilde, Arabistan’dan  iki kardeş cam işçisi Türkiye’ye gelmiş. Önce İzmir Kemeraltı’nda üretime başlamışlar. Daha sonra  birisi bu köye diğeri şu anda ismi Boncukköy diye bilinen köye yerleşmiş. Diğer köydeki kardeş başka usta yetiştirmekte isteksiz olup, bilgisini paylaşmaktan kaçınırken, Nazarköy’e yerleşen kardeş köyde boncuk ustaları yetiştirmiş. Asıl ustalarının vatanlarının Mısır veya Suriye olduğunu yazan kaynaklar da var. Vatanı neresi olursa olsun iyi ki gelmiş bu ustalar memleketimize, üretmiş, tanıtmışlar bize bu güzel anlamlı boncukları.

Köyün asıl ismi Kurudere imiş, 2007 yılında Nazarköy olarak değiştirilmiş ve köyün muhtarının çabaları ile köy turizme açılmış. Bir pazar günü gördüğüm kalabalık bu konuda başarılı olduklarını gösteriyor.

Hem hediyelik hem kendimize boncuklarımızı alıp dükkandan çıktık. Köy içerisinde yürürken ileride birkaç dükkan gördük ve  sadece bu kadar dükkan var diye düşündük.

Sokakta biraz daha ilerleyince karşımıza çok sayıda tek tip üretilmiş ahşap dükkanlar çıktı. Boncuk tezgahlarını tek tek dolaştık.

Meydanda tezgahların yanı sıra küçük kafelerde oturup çay kahve içmek mümkün. Bir şeyler atıştırmak isterseniz de yerel ev yapımı yiyecek şeyler de bulabilirsiniz.

Nazar boncuğu tezgahlarını inceleyip, gözlememizi yedikten sonra köyde başka neler görebileceğimizi köylülere sorduk. İleride Alabalık Restoranı ve dere olduğunu söylediler. Tabi su kenarını görmek istedik.

Bu kez çarşının ters yönüne doğru yürüdük. Köy halkı köyün turizme açılmasından son derece memnun olmuş ve nazar boncuğunun dışında da köye renk katmak istemişler. Dereye giden sokakta değişik yaratıcı manzaralar gördük.  

Bir evin dışını son derece değişik objelerle süslemişler. Ev sahibi evin fotoğrafını yakından çekebilmemiz için bahçeye davet etti. Yeşillikler içinde güzel bir manzara çektik.

İki ayrı bahçede de değişik insan figürleri yerleştirilmiş. Yolun sonunda ayrı bölümde su değirmeni, yine bir köylü figürü ve çeşme yapılmış. 

Çeşmenin yanındaki duvara da ilginç objeler eklenmiş bunlar arasında yerel olmayan çığlık filminin maskesi,  bu dokuya yakışmadığını düşünüyorum. Kimin fikri ise…

Yine ilginçlikler devam ediyor. Köylülerin yatır dedikleri bir mezar ve yanında dilek ağacı.

Sanki köyü turizme açtık bir de dilek ağacımız olsun demişler. Güzel ağacın üzerine dilek ağacıdır diye tabela asmayı da unutmamışlar.

Yolun sonunda  Alabalık Restoranı’na ulaştık.  Savanda Çayı’nın kıyısında, otantik döşenmiş, yemyeşil, masalarının bazılarını da suyun içine koymuşlar. Böyle yeşil bir ortamda, suların içerisinde balık yemek keyifli olabilirdi. Hava kararmaya başladığı için biz buraya zaman ayıramadık.

Tabi Nazar Köy olunca, restoranın içindeki ağaç bile nazar boncukları ile süslenmiş.

Köye geldik ya, tabi yerel neler var diye bakmadan olmaz. Arkadaşım Nuran köy yumurtası ve doğal zeytinyağı almadan köyden ayrılmak istemedi.

Bu köyü tanımak ilginç bir deneyim oldu. Nazar boncuğunun el işçiliği ile ne kadar emekli ve ne kadar özgün olduğunu gördük, yani her bir boncuk ayrı, birbirinin aynı boncuk yok. Bir sanat dalı yaşatılmaya çalışıyor ve köy halkının turizme açılma çabaları ve başarıları takdir etmeye değer. Ancak Çin boncuklarının bu tezgahta satılıyor olması inanılabilecek, kabullenilebilecek bir durum değil. Yine değerlerine sahip çıkamayan ülkem.

Gelelim BONCUKKÖY’E…

Boncukköy’ün Görece köyü olduğunu düşünerek Menderes yolunda Görece köyüne saptık. Ancak köye ulaşınca buranın Nazarköy gibi boncukların satılan bir köy olmadığını, asıl boncuk satış yerinin farklı yönde olduğunu Menderes yolu üzerinde olduğunu öğrendik. Geri dönerek Boncukköy levhası aramaya başladık. Köy yolundan ana yola ulaşınca yolun karşı yönünde Boncukköy’ü bulduk.

Boncukköy geniş bir bahçenin içerisinde bir satış yeri. Üretim Görece köyünde iki atölyede yapılıyormuş. Bir baba ve oğulun satış yeri, baba bu işe gönül koymuş ve klasik nazar boncuğunun yanı sıra değişik tasarımları kendilerinin yaptığını anlattılar. Gerçekten hem boncuk sayısı hem çeşidi çok, ilginç tasarımlar da vardı.

Ayrıca Boncukköy boncuk üretimini tescilletmiş ve patentini almış bu bilinçte çok güzel. Bahçenin çok ilginç tasarımı var. Değişik ağaçlar saksılar her köşesi tek tek incelemeye değer.

Bu arada Boncukköy sahibinin hayvanlara düşkünlüğünden de söz etmeden geçemeyeceğim. Bahçede tavus kuşları, horozlar dolaşıyor özel yapılmış yuvalarında güvercinler değişik kuşlar vardı. 

Boncukköyde üretim yapılan atölye göremedik ama son derece ilginç satış yeri bulduk. Son derece özgün bir ürünün, özgün satış yeri.

Yorumunuzu Buraya Yazabilirsiniz

Yorumunuzu Giiniz
Please enter your name here